Total Pageviews

Wednesday 10 March 2010

KADINA DEĞİDİRDİN Mİ?

Adam Ankara'nın Polatlı kasabasından göç etmiştir Avustralya'ya; kavruk, kısa boylu ve gözleri cin gibi bir oraya bir buraya fıldır fıldır dönen cinsten. İşi kırık dökük, eski, çarpık araba almak, satmak, tamir etmek, parçalamaktır. Bir tür mekanik akbabalık. Bir gün bir kadın gelir dükkanına ve arabasına silecek almak istediğini söyler. İşte olaylar böyle başlar

- Bak abi sen bilin bu işleri. Kuran çarpsın, valla billa yallllllaaaan söylüyo ya.

Tercümana döner.

- Ne diyomuş bu gadın şimcik gardaş?

- Sen kadına “silecekler üst katta, şu merdivenden çık bak” demişsin.

- Yav kuran çarpsın ben ööle bi şey demedim aaaabiiiii.

- Dinle. Sonra kadın merdivenden çıkarken “merdiven diktir ben sana yardim edeyim” demişsin ve..

- Yav bu orospu, abicim valla billa yok ööle bi şey yaa. O merdivene zaten çıkamaz bir, götü sığmaz iki. Abi baksana gemi lombozu kadar bir merdiven, o geldiğini söylediği sırada ben öbür taraftaydım üç.

- Eee ne diyo şimdi?

- Onu diyordum ben de, avukatın da kadını taciz ettiğini söyledi

- Nasil taciz yav gardaşım? O ne dimek?

Adamın avukatı teftiş için gelmiştir atölyeye. Bıyık altından gülerek tercümana sorar ‘ Eee, bunu nasıl tercüme edecekmişsin bakalım? Adam tacizin ne olduğunu bilmiyor’ . Tercüman cevap verir ‘ Bak şimdi onun anlayacağı dilde nasıl söylüyorum’

- Değdirmişsin

- Neye değdirmişim?

- Kadına, sarkmışsın, arkadan değdirmişsin

- Tövbe tövbe lan orospuya bak, ipne bu yav, ne yapmışım?

- Arkadan değdirmişsin.

Hınzır bir gülümseme yayıldı yüzüne kavruğun.

- Bak ulan orospuya, yav abi sen gordün gadını, onu sen olsan s....kermisin abi? valla abi yaaa! hayatta yaaa! Bak benden para sızdıracak ya orospu. Düştüysen sigortaya git.. ne diye bana değdirdin diyin iftira atıyon kaltak? Valla billa değdirmedim abi.

Mahkeme günü geldi.

Kavruk adam yerinde duramıyordu. Cırtlak sesiyle hala avukatını ve tercümanı ikna etme çabasındaydı. Oysa ikna etmesi gereken hakim di, biz değil.

- Abi ben evli barklı adamım. Elli tane s.kim olsa olsa bi tanesini değdirmem ona inan. (Burada tercüman ona inanmadı ama belli etmedi, taştan olsa bile her yere sarkacağını tahmin ediyordu. Adam öyle bir his uyandırıyordu insanda. Fırsatçı bir insana benziyordu bu eski araba satıcısı.)

- Bak hocam sen bana doğruyu söyle, hakikaten yaptıysan bilelim de ona göre tercüme edelim. Valla söylemeyeceğim değdirdiğini ama bana yalan söyleme.

İki eliyle pantolon kemerinden tutup şöyle bir yekindi pantolona. Kıkırdadı.

- Yav tercüman bey sen beni delimi edecen? Ben 30 senedir iş yaparım bu Avustralya’da. Bundan daha gençleri düşer bana inan onlara bile ancak kendi zorla isterse şeederim.

- Haa, demek arada bir değidiriyon

- Yav ne değdirecem abi, verirse yok dimem yani, o da zorla. Ama buna ekmek musaf çarpsın bi şey yapmadım. S.ksem s.ktim derim abi ne korkacam. Bunun derdi bok atıp tazminat almak. Sen bilmiyon mu bu tipleri?

- Bilirim bilirim ama çok ciddi bir iddia. Hakim inanırsa yandın hocam hem hapse düşersin hem de rezil olursun Türk toplumuna. Bak eğer yaptıysan söyle, biraz para veririz kurtulursun.

- Yemin osun yok tercümanım. Yapmadım. Sen de iyi konuş ta sana da iki kat ücret vermesem şerefsizim.Bak aha söylüyom burda.

Hakim gülmemek için kendini kasıyordu. Mahkeme salonunun arka sıralarında oturan izleyiciler suratlarında yayvan bir gülümseme ile bu kısa boylu Türkün yaklaşık bir seksene yakın boylu, 50 yaş üzerinde ki bu Anglo-Sakson kadına merdivende nasıl değdirmiş olabileceğini düşünüyorlardı. Kısa boylu Türk ter içinde kalmıştı. Hayatında belki hiç takmadığı ama bu kez taktığı kravatı boynunu sıkıyordu sanki. İki de bir eli boynuna gidiyordu. Çok masum görünüyordu.

Sonuçta kadının sarhoş uyuşturucu bağımlısı ve sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Hakim inanmadı kadına ama, o bir kaç ay suren celseler boyunca bizim Polatlı’lı ekmek musaf üzerine ne kadar yemin varsa etti.

- Bir daha Anglo Sakson bir kadınla değil yatmak, onlara mal bile satmam! Diyordu mahkeme sonrasında tercümana yüklü bir çek yazarken.

Bir güvercin bir başka güvercinin üstüne binmeye çalışıyordu meydanda. Avukat ile tercüman birbirlerine gülümsediler.İkisi birden ‘ Hocam bence sen bu kadına harbiden değdirdin ama kadın kendini inandıramadı’ dediler hala yeminler eden kavruk Türk’e.



Sydney 2004-d.sahin

No comments:

Post a Comment

Thank You...Teşekkürler