Tercüme özel bir iştir ve zevkli bir uğraş olabilir. Tabiidir ki semboller metnine kaydolmuş ifadeleri yorumlarken alınacak zihinsel hazlarla doğru orantılıdır keyfiyet. Hele bir de insan “tercüme ederim ben bunu” başarma güdüsü haz salgılarının (Çevirmenin Notu : Seratonin) çekim alanına girmiş ise, bilmeyene anlaşılmaz gelen boyutlarda ifadelere gark olmak hiçten bile değildir. İşte bu aşamada metinde ve yazarında kaybolur tercüman ve algıladığının en iyisini dökmeye çabalar harf sembollerine.
Emip, çeker alır sizi içeriğine.
Bu bağlamda kişinin herhangi bir metin türünü meslek hayatında kaç kez tercüme ettiği ve konuya vakfiyeti sorusu girer devreye. Naçizane bendeniz (bu kez üçüncü şahıs sıfatında iş ve uğraşımı yazıp kendim sorup kendim cevaplayacağım) 21 yıldır hukukun o bir sulu boya illüstrasyon tadında değerlendirdiğim acımasız gerçekliği çarkında bilfiil kıyılmakta ve ince doğranmış soğanla zeytinyağında kavrulmaktadır. Ekmek arası tabir edilen cinsten. (1)
Hukuk bir tartışmadır (2-ÇN) ve ilgili taraflar arasında mutabakat olmasını gerektirmeyen, sözel anlayışın yazılı kanıtlar halinde sunulmasıyla sübuta erer.
Bir tercüman olarak Telif Akitleri, Lisans Anlaşmaları, Dağıtım Anlaşmaları, Kat karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, Üretim ve Dağıtım Lisansları, Patent, Alâmetifarika Kullanım Şartları, Perakendecilik ve Toptancılık Koşulları ve Anlaşmaları, İnşaat Alım Satım Sözleşmeleri, “Kiraya vereceğim bari kıçımı sağlama alayım!” Standart kontratları, Ticari Anlaşmalar, Yetki Anlaşmaları, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, Anayasa hükümleri ve ilgili Anlaşmalar, tüm bu “ağır” kelimelerde ifade bulan ilgili makamların son yorumu koyduğu Kararlar, İhtar ve İhbarlar, Gizlilik ve Fikri Mülkiyet Anlaşmaları, Kar Zarar Hesapları, sizin cebinizde evinizin akan çatısını ya da tövbe tövbe! Mobiletin patlayan şamrelini değiştirecek para yok iken, ve bu kadar gücün neyi anlattığını gereken bir ifade ile yorumlamaya, sübuta erdirmeye çabalarınız sizi çok odun yüklenmiş eşek osuruğu gibi zorluyorsa, ve hep “Allah razı olsun şu elektronik sözlükleri yapandan” kolaylığına dalarsanız kasar kasmasına da; tüm bu karman çorman ilişkileri bir öyküye döndürebilirseniz zihninizde ve eğer kişisel bam tellerinizin gerilmesi sonucuna aldığınız ücret oranında değer verebilme yetinizi güçlendirebilirseniz, zevke gark (3) olabilirsiniz.
“Sırlar”. Kelimenin kendisi bile çok heyecan verici! Bir sessizle başlıyor ve sesi ifade ediyor; ve bu heyecanla yaşlanırsınız, bir ampul gibi aydınlanırsınız.
Lakin tüm bu yaşamda kalma, en uzun kalma, en büyük kalma, en tatlı ve iç gıcıklayıcı kalma serenatlarını hala yapabiliyorsunuz ya; varsayımlarla geçen “tercüme” işi saatleri sizi usta yapar. Bir İnşaat ustasının bir ev yapmak için aldığı para kadar ustasınızdır. Fikir belirtme zorunluluğunuz olmadığı ve kamu görevi doğmadığı için sevinçlisinizdir. İyi geceler, iyi eğlenceler, çoluk çocuğu ihmal etmeyin, arada bir akrabayı taalukati hatırlayın ve ebeveynlerin elinden öpün. Öpün, öpün sıkılmayın. Bu sayı iskele meydanı dergisinin bayram sayısı. Kurban bayramının haresi içindeyiz.
Sıkıcıdır bir yandan yukarıdaki paragrafta bahsini ettiğim iş. Son bir türlü gelmez, tüm güven ilişkileri ve ilişkisizlikleri ve inançları ve sorgulamaları ve kaydetmeleri ve hesapları, geldisi, gittisi, verdisi, aldısı, göçtüsü, kaçtısı, yittisi, defteri, noteri, mahkemesi, avukatı, ücreti, bedeli, harcı, hurcu, resmi, arabı, kopyası, faksı, taksı, işlemi, araştırması, telefon karıştırması, tefesi, faizi, ince hesabı, kalın döşemesi, otu, boku, sigarası ve şarabı, masası, kasası, has’ı, taş işçiliği, duvar hizası, kolon basması, rüçhan hakkı, imtiyazı, davası, Bodrum’da devesi, para kokusu alanın hevesi, içkili kokan nefesi, zartı ve zurtu, kılı ve tüyü, zammı, iadeyi, ifadeyi, beyanatı, kuyudatı, teşkilatı yaz babam yaz, çevir kazı vuruş olsun mantığıyla bakarak yorumlarsanız satırlarınızda, iş iş olmaktan çıkar züğürt tesellisine döner.
Rahatladığınız an ise kaba gerçekler sanat mıdır edebiyat mı sorusunu zihninizde kendinizle tartışmaya başladığınız anlardır, bence.
İyi Bayramlar.
Dip Not (1) : Ekmek Arası : Teknik çevirisi “Ara Eleman” oluyor.
Dip Not (2) : Hukuk bir tartışmadır: Değil midir? Ç.N.
Dip Not (3) Gark : Boğulacak kadar, geğirmek, parayı bulmak-argo anlamı-.!
No comments:
Post a Comment
Thank You...Teşekkürler