-“Güvenlik Görevlisi Ehliyeti alacam” dedi Mesut..
- Al abi alanlardan neyin eksik? Sordu Murat.
- “Taşşaam ”
Mesut’un lakabı “Tek Taşak Mesut”. Mesut’un yumurtalıklarından birisi ameliyatla alınmış. Kanser. Nasıl mı?
“ Bir gün banyodayken hocam, hem Pazar günü, yataktan kalkmışım akşamdan kalma, duş alıyorum iyi mi? Bir de bakarsın, benim takımlarda bi sertlik var, şöyle nohut kadar bi şey..
- Nasıl farkına vardın ki? diye sordu Doktor Altan.
- Yav Doktorum sen banyoda takımları yıkamaz mısın? Ben de almışım elime işte öyle tartarken bir bakarsın aabi şöyle aşağıda nohut gibi bir sertlik
- Kafayı yemişsindir Esat
- Sen ne diyon hocam, aklım başımdan gitmiş.Hemen hanımı çağırdım. Neyse biz gittik Doktora
Doktor daha görür görmez, “ Hımmm” dedi, elledi ve “ hemen hastaneye” dedi. Tabii bende renk attı, korkmaz mısın aabi? Daha yeni de evlenmişim baba! Aklım çıktı.(Burada kahkaha efekti var ve turistik dükkandan alınma sedef kakma tavladan gelen zar şıkırtıları ve bir de Auburn Türk bölgesinin kebapsı atmosferinde kaymak gibi parlayan asfalttan dalgalar halinde yayılan, çatlatan sıcaklık.)
Aslında herkes durumun dehşetini ve kendi başına aynı olay gelseydi ne hissederdi, onu düşünüyor..
- Aman Mesut, bir oğlun var ya.
- Aabi neyse Allahtan o var, tabii ne olur ne olmaz insan korkuyor. Aaabi tam da Türkiye’den yeni gelmişim.
- Ne zaman gitmiştin?
- 4 senedir Türkiye’de yaşıyorduk. Bizim hanım buralı, işte orada tatilde tanıştık..daa yeniyiz yani. Hızlıyız annıyon mu?
Biz, evlendikten beş-altı sene sonra geldik buraya..işim iyiydi abi Antalya’da, turistik yer diyorum hoca..
- Hoca taşaklara dönelim soona ne oldu?
- Ha..aabi benim doktor Yahudi. İstanbul’u filan biliyor. Baba adam amma aabi. Şu Flemington’da bir hastane var, hani eşekleri yarıştırdıkları semt, orada bir yer verdiler bana. Yarış sahasına bakıyor benim oda. Bir hafta kaldım hastanede iki tane yarış seyrettim bedava..
- Yattın, ee ne oldu?
- Aabi ben bir şey hatırlamıyorum. Bana iki tane güzel hemşire “soyun” dedi elime bir iki peştemal gibi hani o ameliyathanede giyilen kıyafetler var ya, ondan verdi. Ben bunları giyindim..
- Altında don-mon da yok di mi Mesut?
- Yok aabi. Daldaşak , kabak gibi yattım sedyeye sonra kollarıma borular felan, bir iğne zaten ben “hoop ne oluyor aga” demeye kalmadan götü kaybetmişim..sabah bi kalktım, akıllara zarar aabi benim bacakları yaymışlar askıda, kürtaj yaptıran kadın gibi, kıpırdayamıyorum.
- Acıdı mı Mesut?
- Önce diil de sonra acıdı, iki üç gün sünnet çocuğu gibi gezdim evde, valla, sünnet önlüğü felan tam takım gezmişim. Bu arada Allah hanımdan razı olsun ağa, tuvaletlere götürdü beni. Öyle deme abi, pamuk tıkalı önünde, görmüyorsun ne yaptığını, sağa sola işiyorsun. Sona, işte iki gün öyle yattım yatakta kıpırdamadan..kollarım, bacağım tutuldu..bi boru takmışlar, torbaya işiyorum, yattığım yerden aga, bayaa rahat aslında. Hemşireler doktorlar felan geliyor, gidiyor derken benim ameliyatı yapan Yahudi geldi “Nasılsın?” dedi. “ taşağın biri gitti ya öbürü işe yarar mı doktor “ dedim. “Onu hanıma soracan sonra” dedi herif iyi mi? Dalgasını da geçti, neyse birini kesmiş almışlar. Doktor “ seni bırakacaz amma önce bu tek taşak problemi psikolojik olarak seni nasıl etkileyecek bunu konuşmak istiyorum” dedi.
- Mesut, yatmışken bir tane daha çük taktırsaydın!
- Dur bi şimdi sen anlatacağımı dinle, herif dedi ki “Mesut bizde estetik uzmanı var o sana bir tane sahte taşak yapacak”
- O neymiş laaa, taşağın estetiği de nasıl olurmuş ki?
- Olurmuş. Doktor dedi oolum. Hanımın felan psikolojisi bozulabilirmiş. Onun için boşluğa plastik bir taşak koyuyorlarmış. Neyse peki felan dedik, sonra bir hemşire geldi elinde bir tespih, hani o Konya’da tahtadan dev tespihler yaparlar ya, lahmacuncu dükkanlarında duvara felan asarlar, onun gibi bir şey. Üzerine dizmişler sıra sıra, boy boy tek taşaklar. Hemşire daldı aabi bacak arama, ölçüyor, komedi yaa. Bizim hanım da orda gülmekten kırılıyor. Yahudi doktor “ Buluruz, uyanını buluruz” diyor. Herif inanılmaz derecede soğukkanlı ve ciddi. “Aman doktor” dedim “ ben istemem hocam takma taşak felan” dedim. Hanım da oradan “ Bi şey olmaz hayatım benim için önemli değil” dedi. Yav aabi bacaklarının arasında plastik. Bana uymaz hocam dedim! Biz tek taşakla da götürürüz bu işi. Zaten bir bizim hanım görecek. Sonra bacaklarımın arası daha rahatladı abi. Ondan sonra da benim lakap “ Tek Taşak Mesut” kaldı. Aman hocam siz siz olun banyoda malı bir güzel kontrol edin. Öyle “ aman küçük bir sivilce” felan demeyin,bak benden örnek alın, ölümlerden dönmüşüm, hemen bizim Doktor Mestan’ı bulun. Haa tüm bunların masrafını da devlet veriyor. Bir kuruş masraf yapmıyonuz, öyle değil mi doktorum?
Doğan şahin-2002 Yaz- Sydney
No comments:
Post a Comment
Thank You...Teşekkürler